Turkish - English
Definition of güler yüzlü in Turkish English dictionary
- debonaire
- smiling
He is always cheerful and smiling.
-O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.
She's always happy and smiling.
-O her zaman mutlu ve güler yüzlüdür.
- smooth-faced
- debonair
- jocund
- good-humored
- good humoured [Brit.]
- genial, merry, cheerful
- genial
- cheerful
He is always cheerful and smiling.
-O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.
She is always cheerful and smiling.
-O her zaman neşeli ve güler yüzlüdür.
- gracious
- merry
- good-humoured
- smooth faced
- good humored
- good humoured
- güler yüzlü kimse
- smoothie
- güler yüz
- smiling face
- güler yüz
- friendliness
- güleryüzlü
- suave
- güleryüzlü
- smiling
- güleryüzlü
- genial
- güler yüz
- smiling face, friendliness
- güleryüzlü
- debonaire
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of güler yüzlü in Turkish Turkish dictionary
- Yakınlık gösteren, içten davranan
- Hafifçe gülümseyen, sevimli
- güler yüz
- İçten ve yapmacıksız, yumuşak, okşayıcı davranış
Related Terms
güler yüzlü
Hyphenation
gü·ler yüz·lüPronunciation
Resimler
History
Favorites