Turkish - English
Definition of güle güle in Turkish English dictionary
- take care
- goodbye
Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
-Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
I didn't say goodbye to my mom.
-Anneme güle güle demedim.
- farewell
- a) goodbye, bye-bye, bye b) laughing c) happily
- ave
- take care of yourself
- bye bye
- good bye
- au revoir
- cheerio
- happily
- laughing
- goodby
You didn't even say goodbye.
-Güle güle bile demedin.
Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
-Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- So long
- bye
- good day
- bye-bye
- byebye
- aurevoir
- güle güle kullan
- enjoy it!
- Güle başka isim verseler de yine gül
- (Atasözü) A rose by another name would smell as sweet
- güle oynaya
- happily, joyfully
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of güle güle in Turkish Turkish dictionary
- "Üzüntüsüz bir hayat sürerek, gönül ferahlığı ile (giy, otur, kullan, büyüt...)" anlamında bir iyi dilek sözü
- Gülerek
- Vedalaşma sırasında geride kalanın söylediği söz
- GÜLE
- (Osmanlı Dönemi) f. Zülüf. Bükülmüş ve kıvrılmış saç
- güle
- Yaş üzüm tanesi
Related Terms
güle güle
Hyphenation
gü·le gü·lePronunciation
Common Collocations
güle güle kullanResimler
History
Favorites