Turkish - English
Definition of gücenme in Turkish English dictionary
- huff
- being hurt, being offended
- offense
- vexation
- displeasure
- offence [Brit.]
- resentment
- umbrage
- tiff
- {i} offence
- {i} pique
- gücenmek
- resent
- gücenmek
- to be hurt by, be offended by
- gücenmek
- take s.t. amiss
- gücenmek
- exception
- gücenmek
- be piqued at
- gücenmek
- take offense
- gücenmek
- take umbrage at
- gücenmek
- be vexed with smb
- gücenmek
- be offended
- gücenmek
- be hurt
- gücenmek
- take sth amiss
- gücenmek
- have the pouts
- gücenmek
- {f} huff
- gücenmek
- {f} chafe
- gücenmek
- to resent, to take offence/amiss/umbrage, to be/feel offended
- gücenmek
- go to pieces
- gücenmek
- take umbrage
- gücenmek
- pouts
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of gücenme in Turkish Turkish dictionary
- Gücenmek işi
- iğbirar
- gücenmek
- Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, üzülmek: "Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı, ne gücenmişti."- N. Araz
- gücenmek
- Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, üzülmek
Related Terms
gücenme
Hyphenation
gü·cen·mePronunciation
Resimler
History
Favorites