The goggles protect your eyes from dust.
- Gözlükler gözünüzü tozdan korurlar.
Tom always wears goggles when he rides his motorcycle.
- Tom motosikletine binerken daima gözlük takar.
My mother can't read without glasses.
- Annem gözlüksüz okuyamaz.
You should take another pair of glasses when you go abroad.
- Yurtdışına giderken, bir çift gözlük daha almalısınız.
I see through the eyeglasses of love nowadays.
- Günümüzde sevginin gözlükleriyle görüyorum.
He cannot drive without eyeglasses.
- O, gözlük olmadan araba kullanamaz.
Grandmother lifted her spectacles.
- Büyükanne gözlüklerini kaldırdı.
Almost one-third of all office workers wear spectacles.
- Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.
Almost one-third of all office workers wear spectacles.
- Hemen hemen tüm ofis çalışanlarının üçte biri gözlük takıyor.
Grandmother lifted her spectacles.
- Büyükanne gözlüklerini kaldırdı.
Tom always wears goggles when he swims.
- Tom her zaman yüzerken gözlük takar.
The goggles protect your eyes from dust.
- Gözlükler gözünüzü tozdan korurlar.
Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.
- Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.
Black eyeglasses cover the eyes of my blind colleague.
- Siyah gözlükler kör meslektaşımın gözlerini örter.
You should take another pair of glasses when you go abroad.
- Yurtdışına giderken, bir çift gözlük daha almalısınız.
Tom put on his glasses.
- Tom gözlüklerini taktı.