Her honesty is beyond question.
- Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.
His honesty is beyond doubt.
- Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.
There is indisputable proof that Tom is the thief.
- Tom'un hırsız olduğuna dair su götürmez kanıt var.
Tomorrow, I'll take the books to the library.
- Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim.
How long does the airport bus take to the airport?
- Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
Mom said if I misbehave, she'll take away the computer for a week.
- Annem, yanlış davranırsam bir hafta boyunca bilgisayarı götüreceğini söyledi.
Take away these dishes, please.
- Bu tabakları götür, lütfen.
This is beyond dispute.
- Bu su götürmez bir şey.
His honesty is beyond doubt.
- Onun dürüstlüğü şüphe götürmez.