gösterisinde

listen to the pronunciation of gösterisinde
Turkish - English
show in
bring in, show someone the way in
gösteri
show

Will you show me the picture? - Bana resmi gösterir misin?

Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness. - Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.

gösteri
entertainment
gösteri
house

Tom showed Mary some pictures of his house. - Tom Mary'ye evinin bazı resimlerini gösteriyor.

The house shows signs of neglect. - Ev bakımsızlık belirtileri gösteriyor.

gösteri
{i} play

Sami's band was playing a show in Cairo. - Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.

gösteri
performance

Tom didn't clap after Mary's performance. - Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.

There were no tickets available for Friday's performance. - Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu.

gösteri
demonstration, display, demo; sin, show, performance; demonstration, protest
gösteri
showing

Do you think they will invite us to the film showing? - Sence bizi film gösterimine davet edecekler mi?

Would you mind showing me that? - Onu bana gösterir misin?

gösteri
exhibition

The exhibition caused a minor scandal. - Gösteri küçük çaplı bir rezalet çıkardı.

gösteri
{i} manifestation
gösteri
demonstrate

The situation in Afghanistan demonstrates America's goals, and our need to work together. - Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.

The students demonstrated against the new government. - Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.

gösteri
rain check
gösteri
protest

He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting. - O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.

He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest. - Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.

gösteri
(Tiyatro) theater performance
gösteri
pomp
gösteri
bout
gösteri
spectacle

Bull fighting is a very interesting spectacle. - Boğa güreşi çok ilginç bir gösteridir.

A strange spectacle happened before my eyes. - Gözlerimin önünde tuhaf bir gösteri oldu.

gösteri
display

The celebrations culminated in a spectacular fireworks display. - Kutlamalar muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sonuçlandı.

Answers display different degrees of understanding. - Cevaplar, anlama yetisinin farklı derecelerini gösterir.

gösteri
pageant
gösteri
demonstration

They promised to stop their demonstrations. - Onlar gösterilerini durdurmaya söz verdi.

He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting. - O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.

gösteri
shew
gösteri
demonstration of
gösteri
showing (of a movie); performance (of a play)
gösteri
programme [Brit.]
gösteri
program

Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program. - Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.

gösteri
performing
gösteri
demonstration (of public feeling)
gösteri
parade

We enjoyed watching a circus parade. - Sirk gösterilerini izlerken eğlendik.

I enjoyed watching the circus parade. - Sirk gösterisini izlemekten zevk aldım.

gösteri
demo

Today is the 4th of June — a day when Chinese government killed hundreds of people on a peaceful demonstration on the Tiananmen square. - Bugün 4 Haziran. Çin hükümetinin Tiananmen alanında barışsever bir gösteride yüzlerce insanı öldürdüğü bir gün.

The leader dismissed the demonstrators in the park. - Lider parktaki göstericileri görevden attı.

gösteri
show, display (of skill)
gösteri
mumming
gösteri
rendition
gösteri
stunt
gösteri
{i} programme
sevgi gösterisinde bulunan tip
gusher
Turkish - Turkish

Definition of gösterisinde in Turkish Turkish dictionary

Gösteri
(Osmanlı Dönemi) İRAE
Gösteri
demonstrasyon
Gösteri
nümayiş
Gösteri
tezahürat
Gösteri
(Osmanlı Dönemi) MÜRAYAT
gösteri
İlgi, dikkat çekmek için, bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun
gösteri
Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde topluca ve açıkça yapılması, nümayiş
gösteri
Sinema veya tiyatroda film, oyun gösterme işi
gösteri
Birinin veya bir topluluğun kendi duygusunu gösteren sözü veya davranışı, tezahürat
gösterisinde
Favorites