görmeden

listen to the pronunciation of görmeden
Turkish - English
blindly
without seeing
görmeden almak
buy smth. unsighted
görmeden almak
buy smth. unseen
Gözümle görmeden inanmam
Seeing is believing
gör
saw

I saw John at the library. - Kütüphanede John'u gördüm.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door. - Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

Seeing that she was not excited at the news, she must have known it. - O, habere heyecanlanmadığına göre, onu önceden biliyor olmalı.

gör
see

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

gör
{f} seen

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

Germs can only be seen with the aid of a microscope. - Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.

gör
{f} view

The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century. - Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

Their view of life may appear strange. - Onları hayat görüşü acayip görünebilir.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

He fell in love with her at first sight. - İlk görüşte ona âşık oldu.

She stood astonished at the sight. - Görünüşte şaşırmış gibi duruyordu.

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

Dereyi görmeden paçaları sıvama
(Atasözü) Don't cross the bridge before you get there.Don't count your chickens before they are hatched
dereyi görmeden paçaları sıvama
(Atasözü) It is not over until the fat lady sings
zarar görmeden
suffer from
Dereyi görmeden paçaları sıvama
Don't count your chickens before they're hatched
ceza görmeden
with impunity
ceza görmeden
without being punished
dereyi görmeden paçaları sıvamak
to count one's chickens (before they are hatched)
dereyi görmeden paçaları sıvamak
to count one's chickens before they are hatched
hedefi görmeden bombardıman
(Askeri) shoran bombing
karpuz kabuğunu görmeden denize girme
(Atasözü) Don't do a thing until the time is ripe for it
suyu görmeden paçaları sıvamak
to count one's chickens before they're hatched
yardım görmeden
unassistedly
German - Turkish

Definition of görmeden in German Turkish dictionary

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
Swedish - Turkish

Definition of görmeden in Swedish Turkish dictionary

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan
görmeden
Favorites