görürsün

listen to the pronunciation of görürsün
Turkish - English
seest
Second-person singular simple present form of see
görürsün sen
you just wait
gör
saw

They saw a strange animal there. - Onlar orada garip bir hayvan gördü.

I saw her somewhere two years ago. - Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.

gör
{f} sighted
gör
{f} seeing

The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door. - Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

I remember seeing you all somewhere. - Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.

gör
see

Mary decided never to see him any more. - Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.

Love is seeing her in your dreams. - Aşk onu rüyalarında görmektir.

gör
{f} seen

I've never seen such a wonderful sunset. - Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.

Germs can only be seen with the aid of a microscope. - Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.

gör
{f} view

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl. - Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

Their view of life may appear strange. - Onları hayat görüşü acayip görünebilir.

gör
catch sight of

He happened to catch sight of a rare butterfly. - Tesadüfen nadir bir kelebeği gördü.

gör
{f} sight

I was much frightened at the sight. - Ben görünce çok korktum.

Is there any end in sight to the deepening economic crisis? - Derinleşen ekonomik krizin görünürde bir sonu var mı?

gör
{f} viewing

Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users. - Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.

ak mı, kara mı, önüne düşünce görürsün
(Konuşma Dili) Don't worry about it now; you'll find out later
gününü görürsün
I'll show you!/You'll get what's coming to you!/You'll get your just deserts!
mutlaka görürsün
You can't miss it
saçın ak mı, kara mı, önüne düşünce görürsün
(Atasözü) Don't bother to ask others about it; you'll learn it yourself soon enough
German - Turkish

Definition of görürsün in German Turkish dictionary

Gör
yumurcak, afacan (kiz)
Gör
(-e/) n l. kücük cocuk
Swedish - Turkish

Definition of görürsün in Swedish Turkish dictionary

Gör
hazırlayın
Gör
olun
Gör
yapın
Gör
yapık
gör
yapıyor
gör
kılan
görürsün
Favorites