görünmeden

listen to the pronunciation of görünmeden
Turkish - English
unspotted
{a} not spotted, not stained with sin
Not spotted; free from spot or stain; especially, free from moral stain; unblemished; immaculate; as, an unspotted reputation
unseen
not having spots, particularly where this is unusual
{s} without blemish; without spots; pure
görün
appear

The girl appeared sick. - Kız hasta görünüyordu.

I find her appearance attractive. - Onun görünümünü çekici bulurum.

görün
seem

It seems to me that you are wrong. - Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.

Your plan seems better than mine. - Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.

görün
{f} seeming

Seemingly impossible things sometimes happen. - Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.

The world is a place of seemingly infinite complexity. - Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.

görün
seem to be

He does not seem to be very tired. - O, çok yorgun görünmüyor.

Tom and Mary seem to be in some kind of trouble. - Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.

görün
{f} emerging
görün
loom
görünmeden
Favorites