görünürde

listen to the pronunciation of görünürde
Turkish - English
in sight

There's still no end in sight. - Görünürde hâlâ bir son yok.

There wasn't a soul in sight. - Görünürde kimse yoktu.

in sight, in view, within view, around
apparently
seemingly
in appearance, externally
within sight
at sight
in view
sight

There was not a tree in sight. - Görünürde bir ağaç yoktu.

There's still no end in sight. - Görünürde hâlâ bir son yok.

in full view
outwardly
ostensibly
görünürde olmak
to be in evidence
Turkish - Turkish
Dıştan bakınca, görünüşe göre, ortada, meydanda
görünürde
Favorites