This room commands a fine view of the city.
- Bu oda şehrin iyi bir görünümüne hakim.
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
- Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.
The outlook for the defense program is dismal.
- Savunma programı için görünüm iç karartıcıdır.
The outlook remains bright.
- Görünüm parlak kalıyor.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
One will be judged by one's appearance first of all.
- Bir insan her şeyden önce görünümü ile değerlendirilecektir.
The end of the age of oil is in sight.
- Ham petrolün sonu görünümde.
The end of the era of petroleum is in sight.
- Ham petrol çağının sonu görünümde.
The financial prospects are excellent.
- Mali görünümler mükemmel.
The financial prospects are excellent.
- Finansal görünümler mükemmel.
You're not seeing the whole picture here.
- Burada genel görünümü görmüyorsun.
You need to look at the big picture here.
- Burada genel görünüme bakman gerekiyor.