Tom is apparently some kind of genius when it comes to music.
- Tom müzik söz konusu olduğunda, görünüşe göre bir tür dahidir.
Tom apparently believed what Mary said.
- Tom görünüşe göre Mary'nin söylediğine inandı.
The story appears to be true.
- Hikâye doğru görünüyor.
I find her appearance attractive.
- Onun görünümünü çekici bulurum.
Your plan seems better than mine.
- Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
It seems to me that you are wrong.
- Bana öyle görünüyor ki sen hatalısın.
The world is a place of seemingly infinite complexity.
- Dünya görünüşte sonsuz karmaşanın olduğu bir yer.
Seemingly impossible things sometimes happen.
- Görünüşte imkansız şeyler bazen olur.
Writers such as novelists and poets don't seem to benefit much from the advance of science.
- Romancılar ve şairler gibi yazarlar bilimin avantajından çok fazla yararlanıyor gibi görünmüyorlar.
Tom and Mary seem to be in some kind of trouble.
- Tom ve Mary'nin bir çeşit sorunları var gibi görünüyor.