Few elephants would volunteer to move to Europe.
- Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.
She devoted herself to the volunteer activity.
- O, gönüllü faaliyetine kendini adamış.
That organization depends on voluntary contributions.
- Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
This was totally voluntary.
- Bu tamamen gönüllüydü.
Tom doesn't think Mary would be willing to lend him her guitar.
- Tom Mary'nin ona gitarını vermek için gönüllü olacağını düşünmüyor.
The coalition of the willing.
- Gönüllüler koalisyonu.
Tom did it voluntarily.
- Tom onu gönüllü olarak yaptı.
Are you here voluntarily?
- Gönüllü olarak mı buradasın?
The humble man is getting along with his neighbors.
- Alçak gönüllü adam komşuları ile iyi geçiniyor.
Please accept my humble apologies.
- Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.
There were no volunteers for the job.
- İş için gönüllüler yoktu.
There is an urgent need for volunteers.
- Gönüllülere acil ihtiyaç vardır.
Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi.- Ö. Seyfettin.