gömülmemiş

listen to the pronunciation of gömülmemiş
Turkish - English
graveless
unburied
göm
{f} grave

The secret remained buried in the grave of the famous philosopher. - Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.

Muslims bury their dead in graves. - Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.

göm
{f} embedded
göm
bury

The dog was busy burying his bone in the garden. - Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.

At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe. - Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.

göm
inter

Her ashes are interred here. - Onun külleri burada gömülüdür.

göm
{f} graven
göm
{f} graved
göm
burying

She's burying her money in the sand. - Parasını kuma gömüyor.

The dog was busy burying his bone in the garden. - Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.

göm
embed

How can I embed the debt clock on my Web site? - Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?

göm
buried

To make a long story short, we buried the hatchet. - Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.

They buried him in his grave. - Onlar onu mezarına gömdüler.

göm
entomb
gömülmemiş
Favorites