gömülmüş

listen to the pronunciation of gömülmüş
Turkish - English
sunk
entombed
buried

Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash. - Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.

Sami was buried in a very secluded place. - Sami çok tenha bir yere gömülmüştü.

countersunk
embedded
sunk into
gömülmüş kuyu
wells sunk
göm
{f} grave

Muslims bury their dead in graves. - Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.

They buried him in his grave. - Onlar onu mezarına gömdüler.

göm
{f} embedded
göm
bury

At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe. - Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.

Dogs often bury bones. - Köpekler genellikle kemikleri gömerler.

göm
inter

Her ashes are interred here. - Onun külleri burada gömülüdür.

göm
{f} graven
göm
{f} graved
göm
burying

She's burying her money in the sand. - Parasını kuma gömüyor.

The dog was busy burying his bone in the garden. - Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.

göm
embed

How can I embed the debt clock on my Web site? - Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?

göm
buried

She has buried her only son. - O, biricik oğlunu gömdü.

They buried him in his grave. - Onlar onu mezarına gömdüler.

göm
entomb
lükse gömülmüş
lapped in luxury
gömülmüş
Favorites