göm

listen to the pronunciation of göm
Turkish - English
{f} grave

Muslims bury their dead in graves. - Müslümanlar ölülerini mezarlara gömerler.

Fadil was buried in an unmarked grave. - Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.

{f} embedded
bury

They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long. - Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.

Dogs often bury bones. - Köpekler genellikle kemikleri gömerler.

inter

Her ashes are interred here. - Onun külleri burada gömülüdür.

{f} graven
{f} graved
burying

She's burying her money in the sand. - Parasını kuma gömüyor.

The dog was busy burying his bone in the garden. - Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.

embed

How can I embed the debt clock on my Web site? - Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?

buried

J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery. - J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.

Who buried the gold bars here? - Buraya altın barlarını kim gömdü.

entomb