Hanson is wrong when he states international economic developments led to great migrations of labour in the seventeenth century.
- Hanson, uluslararası ekonomik gelişmelerin 17. yüzyılda büyük emek göçlerine yol açtığını söylediğinde hatalıdır.
Death is one of two things. Either it is annihilation, and the dead have no consciousness of anything; or, as we are told, it is really a change: a migration of the soul from this place to another.
- Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir.
Let's introduce ourselves to the immigration office.
- Kendimizi göç ofisine tanıtalım.
America’s immigration system is broken.
- Amerika'nın göçmenlik sistemi bozuldu.
Many migratory birds come to this pond every year in winter.
- Her yıl kış aylarında birçok göçmen kuş bu gölete gelir.
In autumn the migratory birds fly south.
- Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
The rural exodus depopulated entire villages in this region of Germany.
- Kırsal göçü Almanya'nın bu bölgesindeki bütün köylerin nüfusunu azalttı.
Portugal is a country of emigration.
- Portekiz göç veren bir ülkedir.
It's not easy to prevent white flight from cities.
- Şehirlerden beyaz göçü önlemek kolay değildir.
They are going to emigrate to America.
- Amerika'ya göç edecekler.
His family emigrated from their mother country to Brazil forty years ago.
- Ailesi kırk yıl önce anavatanından Brezilya'ya göç etti.
The swans migrate from here to Florida.
- Kuğular buradan Florida'ya göç ederler.
I wonder why birds migrate.
- Kuşların neden göç ettiğini merak ediyorum.
Tom's parents immigrated from Australia.
- Tom'un anne ve babası Avustralya'dan göç ettiler.
He immigrated to Brazil in search of a better life.
- O daha iyi bir yaşam aramak üzere Brezilya'ya göç etti.
I want to emigrate to Australia.
- Avustralya'ya göç etmek istiyorum.
The blank spots have vanished from the maps. They have migrated to the history books.
- Boş noktalar haritalardan kayboldu. Onlar tarih kitaplarına göç ettiler.
I wonder why birds migrate.
- Kuşların neden göç ettiğini merak ediyorum.
I was born and raised in Lojbanistan, so my native language has been Lojban, but I immigrated with my family to Blueberryland, so my adopted language has been Interlingua.
- Ben Lojbanistan'da doğup büyüdüm bu nedenle benim ana dilim Lojban oldu ama ben ailemle birlikte Blueberryland'e göç ettim, bu yüzden benim benimsediğim dil İnterlingua oldu.
He immigrated to Brazil in search of a better life.
- O daha iyi bir yaşam aramak üzere Brezilya'ya göç etti.