English - Turkish
Definition of fw in English Turkish dictionary
- (Askeri) av filosu/muharip filo; hava durumu düzeltme faktörü (fighter wing; weather correction factor)
- forward
- forwarder sevkeden firma
- forward
- {f} ilerletmek
- fixed wing
- sabit kanatlı
- forward
- gelişmiş
- forward
- ileriye
Tom ileriye doğru bir adım attı.
-Tom took a step forward.
Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır?
-Why is it easier to park the car backwards than forwards?
- forward
- {f} yeni adrese yollamak
- forward
- şımarık
- forward
- ön
Eğer en iyi ayağınızı öne koyarsanız, başarılı olursunuz.
-If you put your best foot forward, you will succeed.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
-Please bring the matter forward at the next meeting.
- forward
- küstah
- forward
- cüretkâr
- forward
- {i} forvet
Forvet oyuncusu gol attı.
-The forward kicked a goal.
- forward
- {s} ileride olan, öndeki, ön; ileri
- forward
- {s} istekli
- forward
- {s} vadeli
- forward
- {s} ileriye yönelik
Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır.
-This is a big step forward.
- forward
- {s} fazla ileriye giden
- forward
- {s} cüretli
- forward
- (isim) forvet, ileride yer alan kimse
- forward
- z. ileri doğru, ileri
Related Terms
English - English
Definition of fw in English English dictionary
- forward
- firewall (computer security)
- Function Worth
- Force Warfare
- Fixed Wireless which is wireless on a point-to-point basis
- fixed wing
- FIELD WORKER - Employer program/policy where a field worker goes to a job site without going to the TRP work site at all on a regularly scheduled basis (12/00)