further away; at a distance; yonder

listen to the pronunciation of further away; at a distance; yonder
English - Turkish

Definition of further away; at a distance; yonder in English Turkish dictionary

beyond
ötesinde

Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı. - The patient was quite beyond help, so that the doctors could do no more.

Gemi ufkun ötesinde kayboldu. - The ship disappeared beyond the horizon.

beyond
in ötesinde
beyond
{e} den öte
beyond
-den sonra
beyond
daha ileride
beyond
-den öte
beyond
-den başka
beyond
ileri
beyond
-ın dışında
beyond
ötesine

Tom onun ötesine gitti. - Tom went beyond that.

Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir. - Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.

beyond
öteye

Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi. - My team has never advanced beyond the quarter-finals.

beyond
-den daha geç/sonra
beyond
ötede/öteye
beyond
(zarf) aşırı, ötesinde, öte
beyond
dışında

O iyileşme şansı dışındadır. - He is beyond the chance of recovery.

Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı. - Tom got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.

beyond
-in ötesinde,ötesinde
beyond
z. ötede; öteye. edat
beyond
ölüm sonrası yaşam
beyond
çok

O, kazandığından çok para harcıyor. - She lives beyond her means.

Onlar kazandıklarından çok para harcıyorlar. - They live beyond their means.

English - English
beyond
further away; at a distance; yonder
Favorites