funds kept on hand to meet planned or unplanned financial requirements

English - Turkish

Definition of funds kept on hand to meet planned or unplanned financial requirements in English Turkish dictionary

Related Terms

reserve

{f} rezerve ettirmek

reserve

{f} ayırmak

Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum. - I want to reserve a first-class stateroom.

reserve

{f} ayırtmak

İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for two.

Üç kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for three.

reserve

yedek

reserve

{i} ihtiyat

reserve

(Kanun) karşılık

reserve

barındırmak

reserve

(Kanun) mahfuz tutmak

reserve

yedek güçler

reserve

korumak

reserve

{f} ayır

İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for two.

Saat altıda dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for four at six.

reserve

{f} ayırtmak: I reserved a table for four at the restaurant. Lokantada dört kişilik bir masa ayırttım

reserve

belirli bir amaç için ayrılmış

reserve

hakkını muhafaza etmek

reserve

{f} tutmak

reserve

{i} ön koşul

reserve

ayır,v.rezerve et: n.rezerv

English - English

Definition of funds kept on hand to meet planned or unplanned financial requirements in English English dictionary

reserve

Hyphenation

funds kept on Hand to meet planned or unplanned fi·nan·cial requirements

Turkish pronunciation

fʌndz käpt ôn händ tı mit pländ ır ınpländ fınänşıl rîkwayrmınts

Pronunciation

/ˈfəndz ˈkapt ˈôn ˈhand tə ˈmēt ˈpland ər ənˈpland fəˈnansʜəl rəˈkwīrmənts/ /ˈfʌndz ˈkæpt ˈɔːn ˈhænd tə ˈmiːt ˈplænd ɜr ənˈplænd fəˈnænʃəl rɪˈkwaɪrmənts/