funds and their provision and management; to provide funds

listen to the pronunciation of funds and their provision and management; to provide funds
English - Turkish

Definition of funds and their provision and management; to provide funds in English Turkish dictionary

finance
finanse etmek

Bir bütçe açığını finanse etmek için ortak bir yöntem tahviller çıkarmaktır. - A common way to finance a budget deficit is to issue bonds.

O evini finanse etmek için bankadan ödünç para aldı. - He borrowed money from the bank to finance his home.

finance
{i} maliye

Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu. - The talented finance minister's ingenuity has helped his bankrupt nation to get out of the red.

Tom'un bir maliye diploması vardır. - Tom has a degree in finance.

finance
akçelemek
finance
parasal durum
finance
paraca desteklemek
finance
finanse

O evini finanse etmek için bankadan ödünç para aldı. - He borrowed money from the bank to finance his home.

Hükümet eğitimi daha bol miktarda finanse etmeli. - The government should finance education more abundantly.

finance
iş kurmada gereken para
finance
gereken parayı vermek
finance
bir kimsenin veya müessesenin mali işlerini idare etmek
finance
(fiil) finanse etmek, para sağlamak
finance
{i} maliye, finans: ministry of finance maliye bakanlığı
finance
(isim) mali durum, para durumu, maliye
finance
{i} finansman
finance
mali teşebbüslere sermaye yatırmak veya temin etmek
finance
gelir
finance
financial engagement
English - English
finance
funds and their provision and management; to provide funds
Favorites