fundamental; of or pertaining to a base, containing a base (chemistry)

listen to the pronunciation of fundamental; of or pertaining to a base, containing a base (chemistry)
English - Turkish

Definition of fundamental; of or pertaining to a base, containing a base (chemistry) in English Turkish dictionary

basic
esas

Fizik esas doğa bilimidir. - Physics is the basic physical science.

Matematik bütün bilimler için esas niteliği taşır. - Mathematics is basic to all sciences.

basic
{s} temel

Bir köpek bakmanın temel kuralları nelerdir? - What are the basic rules for keeping a dog?

Tom oyunun temel kurallarını kolaylıkla öğrendi. - Tom easily learned the basic rules of the game.

basic
ana

Dan temel anatomi derslerine bile girmedi. - Dan didn't even take basic anatomy classes.

basic
basıc
basic
{s} basit

Bu aslında oldukça basit. - It's basically quite simple.

Bu otelin odaları oldukça basit. - The rooms in this hotel are pretty basic.

basic
basic
basic
acemi basic English ingilizce oğretiminde kullamlan kelime bilgisi sınırlı basit ingilizce basic slag çelik imalatında elde edilen fosfatlı bir cins gübre
basic
(İnşaat) esas, temel, prensip
basic
(sıfat) basit, esas, temel, ana, bazal, silisli
basic
bazik
basic
{s} kim. bazal
basic
esasmda
basic
{s} bazal
basic
(Askeri) ACEMİ ER: Ayrıca bakınız: "recruit" ve "filler personel"
basic
esas teşkil eden
English - English
{s} basic
fundamental; of or pertaining to a base, containing a base (chemistry)
Favorites