Erken kalkmak iyi sağlık için esastır.
- To keep early hours is fundamental to good health.
Önerilen kanun esasen kusurludur.
- The proposed law is fundamentally flawed.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
- The government must make fundamental changes.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
- The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.
Kilise ve devletin ayrılması, anayasanın temel ilkelerinden biridir.
- The separation of church and state is one of the fundamental principles of the Constitution.
Bir boşanma duyduğumuzda biz bunun o iki kişinin temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varma yetersizliğinden kaynaklandığını varsayıyoruz.
- When we hear of a divorce we assume that it was caused by the inability of those two people to agree upon fundamentals.
... this is the most fundamental basis of reality that we physicists have been able to construct. ...
... stronger sanctions when they do. So we're seeking to strengthen NPT as a fundamental ...