fully, quite, without abatement, plump

listen to the pronunciation of fully, quite, without abatement, plump
English - Turkish

Definition of fully, quite, without abatement, plump in English Turkish dictionary

full
{s} tok

Hayır, teşekkür ederim. Tokum. - No, thank you. I'm full.

Daha fazla istemiyorum, teşekkür ederim. Ben tokum. - No more, thank you. I'm full.

full
dolu

Ağzın doluyken konuşma. - Don't speak with your mouth full.

Ağzın doluyken konuşma. - Do not talk with your mouth full.

full
acıkmamış
full
doymuş
full
maksimum
full
çırpmak
full
(Teknik,Tekstil) dinklemek
full
kalabalık
full
(giysi) gevşek
full
doğruca
full
en fazla
full
(of ile) yalnızca -i düşünen
full
direkt olarak
full
{s} öz

Tom'un özetleri daima yazım hatalarıyla doludur. - Tom's summaries are always full of misprints.

Tam din özgürlüğü tüm insanlar için güvence altına alınmıştır. - Full religious freedom is assured to all people.

full
(sıfat) dolu, tam, tok, etine dolgun, balıketi, bol, geniş, meşgul, öz, elinden gelenin en iyisi, son
full
sonyı
full
{i} son had
full
{i} doluluk
full
pes bol
full
(isim) doluluk, dolu şey, son had
English - English
{a} full
fully, quite, without abatement, plump
Favorites