Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

fuel; firewood or coal

listen to the pronunciation of fuel; firewood or coal
English - Turkish

Definition of fuel; firewood or coal in English Turkish dictionary

firing
{i} ateşleme

Ateşleme pimi çıkarıldı. - The firing pin's been removed.

Sami silahı ateşlemeye başladı. - Sami started firing the gun.

firing
{i} işten çıkarma
firing
(İnşaat) pişirim
firing
(Askeri) ateş etmek
firing
ateşleyerek
firing
ateşlenme
firing
pişim
firing
ateş etme

Sami bize ateş etmeye başladı. - Sami started firing at us.

Onlar ateş etmeyi durdurdu. - They've stopped firing.

firing
dağlama
firing
{i} (toprak eşyayı) pişirme
firing
{i} (kurşun, top, belirli bir el silah) atma, atış
firing
firing squad idam mahkumunu kurşuna dizen asker bölüğü
firing
{i} işten kovma

Patron Tom'u işten kovmayı düşündü fakat bunun aleyhinde karar verdi. - The boss considered firing Tom, but decided against it.

firing
(isim) atış, ateş etme, ateşleme, yakma, işten çıkarma, işten kovma, kovma, yakacak
firing
{i} kovma

Seni kovmayı düşünüyorum. - I'm thinking of firing you.

Patron, Tom'u kovmayı düşünüyor. - The boss is thinking about firing Tom.

firing
{i} atış
firing
{i} (tüfek, top v.b.'ni) ateşleme; ateşlenme, ateş alma
firing
{i} yakacak
firing
firing line ateş hattı
English - English
firing
fuel; firewood or coal
Favorites