Turkish - English
Definition of fuar in Turkish English dictionary
- fair
They organized a traditional bread fair.
-Geleneksel ekmek fuarı düzenlediler.
There was nothing worthy of remark at the fair.
-Fuarda dikkate değer bir şey yoktu.
- (Tekstil) exhibition
- (Ticaret) world fair
- exposition
I applied to be an attendant at the exposition.
-Fuarda görevli olmak için başvuruda bulundum.
- fair, exposition
- expo
I applied to be an attendant at the exposition.
-Fuarda görevli olmak için başvuruda bulundum.
- fuar merkezi
- exhibition centre
- fuar organizasyonu
- (Ticaret) fair organization
- fuar düzenlemek
- organize a fair
- fuar gemileri
- (Askeri) exhibition vessels
- fuar ve kongre merkezi
- fair and congress center
- fuar yapmak
- organize a fair
- fuar yeri
- fairground
- gezici sirk veya fuar
- carnival
Related Terms
English - English
Definition of fuar in English English dictionary
- Same as Feuar
Turkish - Turkish
Definition of fuar in Turkish Turkish dictionary
- Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi
- Büyük panayır