fußpunkt

listen to the pronunciation of fußpunkt
English - Turkish

Definition of fußpunkt in English Turkish dictionary

base
üs

Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz. - Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.

Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi. - Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.

base
(Kimya) Baz

Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır. - Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.

Onlar bazen beyzbol oynarlar. - They sometimes play baseball.

base
{i} alt

Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı. - Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.

Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar. - Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.

base
{i} kök
base
(fiil) dayandırmak, kurmak, tesis etmek
base
süfli
base
değersiz
base
başlama sayısı
base
(İnşaat) süpürgelik
base
(Arkeoloji) sütun altlığı
base
{f} dayan

Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır. - His conclusion is based on these facts.

Bu hikaye gerçek olaylara dayanmaktadır. - This story is based on actual events.

base
düzlem

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır. - Geometry is based on points, lines and planes.

base
merkez

Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır. - The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.

Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur. - Corsairfly is an airline based in Paris.

base
{s} alçak, adi, rezil
base
(Mühendislik) taban, kaide, temel
base
baseboard süpürgelik
base
{i} başlangıç sayısı
base
{i} depart
base
(Tıp) Esas, baz, temel
German - English
nadir
base
terminal base
lower end (antenna)
Fußpunkt des Lichtbogens
root of the arc