Bu gerçekten çok sinir bozucu.
- It's just so frustrating.
Bu sinir bozucu olabilir.
- It can be frustrating.
Tom gizlice Mary'nin planlarını boşa çıkarma girişiminde bulundu.
- Tom secretly attempted to frustrate Mary's plans.
Kötü hava planlarımızı boşa çıkardı.
- The bad weather frustrated our plans.
My clumsy fingers frustrate my typing efforts.
This test frustrates me because if I fail, it'll destroy my grade.
It frustrates me to do all this work and then lose it all.