Tom parası ile çok tutumluydu.
- Tom was very frugal with his money.
Tutumlu olmakla ucuz olmak arasında ince bir çizgi vardır.
- There's a fine line between being frugal and being cheap.
O ekonomik biçimde yaşar.
- He lives economically.
Tutumlu olmakla ucuz olmak arasında ince bir çizgi vardır.
- There's a fine line between being frugal and being cheap.
Anne babasından ekonomik olarak bağımsız değildir.
- He is not economically independent of his parents.
Ekonomik olarak ailemden bağımsızım.
- I am economically independent of my parents.