Tarihin bize öğrettiği şey insanların ondan bir şey öğrenmemiş olmasıdır.
- What history teaches us is that men have never learned anything from it.
Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.
- Life starts when you decide what you are expecting from it.
Ondan henüz haberim yok.
- I have had no news from him yet.
Ondan uzun zaman haber alamadılar.
- They haven't heard from him in a long time.
Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.
- Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.
Çok geçmeden ondan haber alacağımızı umuyorum.
- I hope it won't be long before I hear from her.
Birisi bundan ne kazanır?
- What does one profit from this?
Bundan ne gibi sonuçlar çıkarılabilir?
- What conclusions can be drawn from this?
Yakında senden haber almaktan müteşekkür olacağım.
- I would appreciate hearing from you soon.
Senden bu kadar iyi bir hediye beklememiştim.
- I didn't expect such a nice present from you.
... We try to build them. ...
... them that key to kind of-- ...