from poland (country in eastern europe); of poland

listen to the pronunciation of from poland (country in eastern europe); of poland
English - Turkish

Definition of from poland (country in eastern europe); of poland in English Turkish dictionary

Polish
{i} cila

Ayakkabılarım cilalanmalı. - My shoes need polishing.

Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar. - They're only $50 with two cans of shoe polish free of charge.

Polish
{i} polonya dili

Polonya dili benim ana dilimdir. - Polish is my native language.

Polonya'ya Polonya dilinde Polska denilir. - Poland is called Polska in Polish.

Polish
{i} lehçe

Timuçin, Lehçe öğreniyor. - Timuçin learns Polish.

Bu Lehçe atasözü biliyor musun? - Do you know this Polish proverb?

Polish
{i} polonyalı

Polonyalı bir bayanla evlendim. - I am married to a Polish woman.

Aslında Marie Curie Fransız değil, Polonyalıdır. - In fact, Marie Curie is Polish, not French.

Polish
{i} parlatma

Tom ayakkabılarını parlatmamı istedi. - Tom asked me to polish his shoes.

Bir kirpiyi parlatmanın yolu yok. - There's no way to polish a hedgehog.

Polish
{s} Polonya, Polonya'ya özgü; Leh
Polish
{i} incelik
Polish
{i} nezaket
Polish
{i} cilalama

Dışarı çıkmadan önce ayakkabılarını cilalamayı unutma. - Don't forget to polish your shoes before you go out!

Partiye gitmeden önce ayakkabılarını cilalamalısın. - You should polish your shoes before you go to the party.

Polish
{s} Polonyalı; Leh
Polish
{i} perdah
Polish
{i} boya (ayakkabı)
Polish
(sıfat) Polonya
Polish
{i} parlaklık
Polish
{i} Lehçe, Polca
Polish
{i} kibarlık
Polish
{s} Polonya

Aslında Marie Curie Fransız değil, Polonyalıdır. - In fact, Marie Curie is Polish, not French.

Polonyalı bir bayanla evlendim. - I am married to a Polish woman.

English - English
{s} Polish
from poland (country in eastern europe); of poland
Favorites