Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.
- Es war meine erste Nacht unter Fremden.
Bir yabancı henüz tanışmadığın bir arkadaştır.
- Ein Fremder ist nur ein Freund, den du noch nicht kennenlerntest.
Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
- Most of the exiles were killed or captured.
Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
- Santa Ana was living in exile in Cuba.
Kendi ülkesinden sürgün edildi.
- He was exiled from his own country.
Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
- Most of the exiles were killed or captured.
Anyone who doesn't know foreign languages knows nothing of his own.
- Wer fremde Sprachen nicht kennt, weiß nichts von seiner eigenen.
Goethe claimed, one who cannot speak foreign languages does not know one's own language either.
- Goethe meinte: Wer fremde Sprachen nicht kennt, weiß nichts von seiner eigenen.