English - Turkish
Definition of freedom from imprisonment, bonds, or other restraint upon locomotion in English Turkish dictionary
- liberty
- {i} özgürlük
Lincoln kölelere özgürlük verdi.
-Lincoln granted liberty to slaves.
Onlar özgürlükleri için savaştılar.
-They fought for their liberty.
- liberty
- (Kanun,Politika, Siyaset) bağımsızlık
- liberty
- (Askeri) icazet
- liberty
- serbestiyet
- liberty
- liberty of conscience vicdan hürriyeti
- liberty
- liberty of the press basın ve yayın hürriyeti
- liberty
- {i} hürriyet
Hürriyetin özü matematiktir.
-The essence of liberty is mathematics.
- liberty
- özgür
Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.
-We must respect individual liberty.
Özgürlük anıtı Amerika'nın sembolüdür.
-The Statue of Liberty is the symbol of America.
- liberty
- {i} saygısızlık
- liberty
- {i} izin
- liberty
- liberty of speech söz hürriyeti
- liberty
- fazla serbestlik
- liberty
- {i} istiklâl
Related Terms
English - English
Definition of freedom from imprisonment, bonds, or other restraint upon locomotion in English English dictionary
- liberty
freedom from imprisonment, bonds, or other restraint upon locomotion
Hyphenation
Free·dom from imprisonment, bonds, or oth·er re·straint up·on lo·co·mo·tionPronunciation
Resimler
Favorites