Tom kalın çerçeveli gözlük takar.
- Tom wears glasses with thick frames.
Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.
- Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.
Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı.
- Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.
Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.
- They painted the window frames yellow.