Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

forward part of the hull

listen to the pronunciation of forward part of the hull
English - Turkish

Definition of forward part of the hull in English Turkish dictionary

bow
yay

Heracles'in yayını geri almalıyız. - We have to get Heracles' bow back.

Kızılderililer yaylarla ve oklarla savaştılar. - The Indians fought with bows and arrows.

bow
(Tekstil) fiyonk
bow
baş eğerek selamlama
bow
eğmeç
bow
reverans yapmak
bow
reverans

O, Kraliçe'ye reverans yaptı. - He bowed to the Queen.

Tom kibarca Mary'ye reverans yaptı. - Tom bowed to Mary politely.

bow
baş

O, geçerken beni başıyla selamladı. - He bowed to me as he passed by.

Tom utançla başını eğdi. - Tom bowed his head in shame.

bow
eğilmek

Japonya'da eğilmek yaygın bir nezakettir. - In Japan, bowing is common courtesy.

Japonya'da birisiyle karşılaştığında eğilmek kibarlıktır. - In Japan, it is polite to bow when one meets someone.

bow
kavis
bow
fiyonk biçiminde düğüm
bow
(fiil) eğmek, eğilmek, başla selamlamak, reverans yapmak, boyun eğmek; çekilmek
bow
{i} baş eğerek selamlama, reverans yapma
bow
başıyla selamlamak
bow
filikada pruvacı
bow
{f} boyun eğmek

Ona boyun eğmek istemiyorum. - I don't want to bow down to him.

bow
baş eğere
bow
bow eğil/eğ
English - English
bow
forward part of the hull

    Hyphenation

    for·ward part of the hull

    Turkish pronunciation

    fôrwırd pärt ıv dhi hʌl

    Pronunciation

    /ˈfôrwərd ˈpärt əv ᴛʜē ˈhəl/ /ˈfɔːrwɜrd ˈpɑːrt əv ðiː ˈhʌl/
Favorites