fortune; fate; success, good fortune

listen to the pronunciation of fortune; fate; success, good fortune
English - Turkish

Definition of fortune; fate; success, good fortune in English Turkish dictionary

luck
şans

Ben ne şanslı bir çocuk olduğumu biliyorum. - I know what a lucky boy I am.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim. - When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.

luck
talih

Talih işte, kader benden yanaydı. - As luck would have it, Providence was on my side.

Tom en kötü talihe sahipti. - Tom has had the toughest luck.

luck
{i} tâlih

Tom'un talihi yüzüne güldü. - Tom got a lucky break.

Talih işte, kader benden yanaydı. - As luck would have it, Providence was on my side.

luck
akyıldız
luck
uğur

Bu kitap benim uğurlu eşyam. Onu her beş ayda okurum. - This book is my good luck charm. I read it every five months.

Kara kedi uğursuzluk getirir. - Black cats bring bad luck.

luck
yom
luck
akyazı
luck
ikbal
luck
nasip
luck
{i} uğur, yom. f
luck
{i} baht
English - English
{i} luck
fortune; fate; success, good fortune
Favorites