fortsetzen

listen to the pronunciation of fortsetzen
English - Turkish

Definition of fortsetzen in English Turkish dictionary

continue
devam ettirmek
continue
sürdürmek

Kadınlara yardımcı olmayı sürdürmek istiyorum. - I want to continue to help women.

continue
{f} devam etmek

Dövüşmeye devam etmek istediler. - They wanted to continue to fight.

Devam etmekten başka seçeneğimiz yok. - We have no options but to continue.

continue
sürmek
continue
{i} devam

Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez. - None of the computers can continue to run with a burnt card.

Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. - Prices will continue to rise.

continue
idame etmek
continue
baki kalmak
continue
(Bilgisayar) sürdür

İnatçılıklarını sürdürüyorlar. - They continue being stubborn.

Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü. - Tom continued his relationship with that married woman.

continue
süregelmek
continue
olagelmek
continue
(Bilgisayar) sürdür devam et
continue
süregitmek
continue
kalmak
continue
{f} uzamak
continue
devam et,v.devam et: n.devam
continue
sürdür devam et (mek)