Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor.
- The consumerist society contributes to a continuous increase in the amount of household waste.
Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.
- In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
Tüm gün sürekli yağmur yağdı.
- It rained continuously all day.
Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı.
- It rained continuously for three days.
Tom soruşturmaların devam ettiğini söyledi.
- Tom said investigations were continuing.
Bu konuşmaya devam etmenin amacı olmadığını anlıyorum.
- I see no point in continuing this conversation.