Kabinenin her üyesi mevcuttu.
- Every member of the cabinet was present.
Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.
- Our present house is too small, so we decided to move.
Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
- At present they are working for a big company in England.
O, şu anki maaşından memnun.
- She is content with his present salary.
Şimdiki işimi bırakacağım.
- I am going to leave my present job.
Şimdiki durumdan bir çıkış yolu arıyoruz.
- We are groping for a way out of the present situation.
Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
- I would like to give him a present for his birthday.
Hepimiz şimdiki zamanın yanı sıra geçmişle ve gelecekle bağlandık.
- All of us are connected with the past and the future as well as the present.
Şimdiki zaman gibi zaman yok.
- There's no time like the present.
O, şu anki maaşından memnun.
- She is content with his present salary.
Senin şu anki sorunun her zaman aklımda.
- Your present trouble is on my mind all the time.
Tom bugünkü toplantıda hazır olacak.
- Tom is going to be present at today's meeting.
Tom bugünkü maaşından memnun.
- Tom is content with his present salary.