Yapmanız gereken üçüncü şey bu yeteneği geliştireceğinizin farkına varmak
- The third thing you have to do is develop this ability to notice.
Tüm fonlar bir sonraki duyuruya kadar dondurulur.
- All funds are frozen until further notice.
Bir sonraki duyuruya kadar mağaza kapalı.
- The store is closed until further notice.
Tom duvara ilan yapıştırdı.
- Tom posted the notice on the wall.
Bildirim kötü biçimde basıldı.
- The notice was badly printed.
O, duvara bir bildiri yapıştırdı.
- She pasted a notice on the wall.
Yönetici ekstra tatil hakkında bir genelge çıkardı.
- The manager put up a notice about the extra holiday.
Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.
- What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers.
Onun nasıl giyindiğine dikkat etmedim.
- I didn't notice how she was dressed.
Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.
- It's my fault that the cake was burned. I was talking on the phone and didn't notice the time.
O bana haber vermedi.
- She didn't notice me.
Tom, haber verilmeden görevden alındı .
- Tom was dismissed without notice.
I gave notice at work that I will quit in two weeks.