Kuşa ateş etti fakat ıskaladı.
- He shot at the bird, but missed it.
Ok hedefini ıskaladı.
- The arrow missed its target.
Anne üniversitedeki kızını özledi.
- The mother missed her daughter who was away at college.
Küçük kız kardeşimi özlüyorum.
- I miss my little sister.
Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.
- It's an honor to meet you, miss.
Sanırım hanıma ev almalıyım.
- I guess I should get home to the missus.