forgive; free, release; justify

listen to the pronunciation of forgive; free, release; justify
English - Turkish

Definition of forgive; free, release; justify in English Turkish dictionary

excuse
mazur görmek
excuse
kusura bakmamak
excuse
bağışlamak
excuse
kusuruna bakmamak
excuse
geçirmek
excuse
izin vermek
excuse
{f} muaf tutmak
excuse
{f} göz yummak
excuse
haklı çıkar/affet
excuse
özür dileme
excuse
{i} döküntü
excuse
{f} mazur göstermek
excuse
{f} affetmek

Beni affetmek zorunda kalacaksın. - You'll have to excuse me.

excuse
{i} özür, mazeret
excuse
{f} hoşgörmek
excuse
hâk verme
excuse
{i} izin

Bize bir saniye izin verir misin? - Would you excuse us for a second?

Bana biraz izin verir misiniz? - Will you excuse me for a moment?

English - English
{f} excuse
forgive; free, release; justify
Favorites