foretelling, foreboding, showing

English - Turkish

Definition of foretelling, foreboding, showing in English Turkish dictionary
prognostic: (Tıp) hastalığın seyri
prognostic: kehanet
prognostic: prognostik
prognostic: işaret
prognostic: neticeyi önceden gösteren
prognostic: prognoz için hüküm verdirecek belirti
prognostic: alamet
prognostic: {s} prognoz ile ilgili
prognostic: (Tıp) Prognoz'un belirlenmesine yardım eden belirti, prognozu belirleyen belirti, prognostik
prognostic: {s} sonucu önceden haber veren
prognostic: haber veren
prognostic: (Tıp) Prognoz'la ilgili
prognostic: prognozla ilgili
prognostic: {i} belirti
prognostic: kılavuzluk eden

English - English

Definition of foretelling, foreboding, showing in English English dictionary: {a} prognostic

foretelling, foreboding, showing

Hyphenation

foretelling, foreboding, show·ing

Pronunciation

Resimler

Google Resimler

History

foretelling, foreboding, showing

Favorites

iOS

Android

Windows

Blog

About Us

© 1999-2024 Sesli Sözlük™

20 dilde online sözlük. 20 milyondan fazla sözcük ve anlamı üç farklı aksanda dinleme seçeneği. Cümle ve Videolar ile zenginleştirilmiş içerik. Etimoloji, Eş ve Zıt anlamlar, kelime okunuşları ve günün kelimesi. Yazım Türkçeleştirici ile hatalı Türkçe metinleri düzeltme. iOS, Android ve Windows mobil platformlarda online ve offline sözlük programları. Sesli Sözlük garantisinde Profesyonel çeviri hizmetleri. İngilizce kelime haznenizi arttıracak kelime oyunları. Ayarlar bölümünü kullarak çevirisini görmek istediğiniz sözlükleri seçme ve aynı zamanda sözlüklerin gösterim sırasını ayarlama imkanı. Kelimelerin seslendirilişini otomatik dinlemek için ayarlardan isteğiniz aksanı seçebilirsiniz.