O, hafızasını tazelemek için resme baktı.
- She looked at the picture to refresh her memory.
Fotoğrafla hafızasını tazeledi.
- She refreshed her memory with the photo.
Tom içkisini tazeledi.
- Tom refreshed his drink.
O, hafızasını tazelemek için resme baktı.
- She looked at the picture to refresh her memory.
Ağustos ayında, iki ay süren teknolojik tazeleme kursum var.
- In August, I have a technological refresher course that lasts two months.