Babam evcil kedi sahibi olmamı yasakladı.
- My father forbade me from having a pet cat.
Doktor maratona katılmamı yasakladı.
- The doctor forbade me to take part in the marathon.
Bir şey yasaklandıkça daha popüler olur.
- The more things are forbidden, the more popular they become.
Onun dışarı çıkması yasaklandı.
- She is forbidden to go out.