İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
- Could you explain how the dishwasher works?
Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
- She told me how it was wrong to steal.
Tom nasıl dans edileceğini öğrenmenin zamanı olduğuna karar verdi.
- Tom decided it was time to learn how to dance.
Tom nasıl dans edeceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know how to dance.
Bana nereden bildiğini söyle.
- Tell me how you knew.
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
- How do you know that Tom isn't a native speaker?
Onu yapma yöntemimiz bu.
- That's how we did it.
Bunun çalışma yöntemi bu değil.
- That's not how it works.
Onu yapma tarzın yanlıştı.
- How you did that was wrong.
Tom ve Mary'nin onu yapma tarzını beğeniyorum.
- I like how Tom and Mary did that.
Tom'un bunu yapma yöntemi bu.
- That's how Tom does it.
Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
- I handled the problem the only way I knew how.