for quite a while now

listen to the pronunciation of for quite a while now
English - Turkish
uzunca bir süredir
for a while
bir süre

Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum. - I want to leave these packages for a while.

O, bir süre burada kaldı. - He stayed here for a while.

for a while
kısa bir süre

Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum. - I want to leave these packages for a while.

for a while
kısa süreliğine
for a while
bir süredir

Bir süredir Tom'u görmedim. - I haven't seen Tom for a while.

Bir süredir bunu düşünüyorum. - I've been thinking about this for a while.

quite a while
uzun bir süre
quite a while
kısa bir süre önce
for a while
Bir süre için, bir süreliğine
it has been a long time since
bu yana uzun zaman oldu
for a while
bir süre için

Ben bir süre için tekrar dişçiye gitmek zorunda kalmamalıyım. - I shouldn't have to go to the dentist again for a while.

Bir süre için gitmiş olabilirim. - I may be gone for a while.

English - English
it has been a long time since
for a while
for some time, during a certain period of time
for a while
for a short time; "sit down and stay awhile"; "they settled awhile in Virginia before moving West"; "the baby was quiet for a while"
quite a while
some time
for quite a while now

    Turkish pronunciation

    fôr kwayt ı hwayl nau

    Pronunciation

    /ˈfôr ˈkwīt ə ˈhwīl ˈnou/ /ˈfɔːr ˈkwaɪt ə ˈhwaɪl ˈnaʊ/
Favorites