Bu benim için çok zordu.
- This is too difficult for me.
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Bunun için çok yaşlanıyorum
- I'm getting too old for this.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
- My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
Yardımın için sana çok fazla teşekkür edemeyiz.
- We cannot thank you too much for your help.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Kendilerini bir daire halinde biçimlendirdiler.
- They formed themselves into a circle.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Onun için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him.
run for it.