Bay White onun için mahkemeye çıktı.
- Mr White appeared for him in court.
Her kim geç kalkarsa, onun için, yeterli ekmek olmayabilir.
- One who wakes up late, for him, there may not be enough bread.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
- My love for you won't let me tell you everything. Some things are better left unsaid.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Karar vermek size kalmış.
- That's for you to decide.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
- Potato chips are not good for you.
Bunu senin için yapıyorum.
- I'm doing it for you.
Bu benim için çok zordu.
- It's too hard for me.
Bu benim için çok zordu.
- This is very difficult for me.
run for it.
... like me and him, and to pay for it, we're having to initiate significant cuts in federal ...
... maynard born goodness aside to cover ups and and i believe him and i believe ...