Jane temelli olarak Fransa'ya gitti.
- Jane has gone to France for good.
Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi?
- You aren't leaving Japan for good, are you?
O, sürekli olarak ülkeyi terk edeceğini söylüyor.
- He says he is leaving the country for good.
Dükkân sürekli olarak kapandı.
- The store closed down for good.
O, sonsuza kadar elveda dedi.
- He said good-bye for good.
O sonsuza dek Japonya'ya terk etti.
- He left Japan for good.
Japonya'dan temelli olarak ayrılmıyorsun, değil mi?
- You aren't leaving Japan for good, are you?
Mağaza temelli olarak kapalı. O tasfiye oldu.
- The store is closed for good. It's been liquidated.
Jane, geri dönmemek üzere Japonya'yı terk etti mi?
- Has Jane left Japan for good?
Geri dönmemek üzere buradan ayrılacak.
- He will leave here for good.
O sonsuza dek Japonya'ya terk etti.
- He left Japan for good.
A bad haircut is no fun, but at least you're not stuck with it for good, only until it grows out.
... Good morning, everyone. ...
... JEFF JARVIS: He's very good. ...